Her Doğan İslam Fıtratı Üzerine Doğar Ne Demek ?

Aylin

New member
\Her Doğan İslam Fıtratı Üzerine Doğar Ne Demek?\

İslam'ın temel öğretisi, insanın doğuştan İslam fıtratı üzerinde olduğu görüşüne dayanır. "Her doğan İslam fıtratı üzerine doğar" ifadesi, İslam’ın insanın doğasında var olduğuna ve Allah'a olan yönelimin doğal bir eğilim olduğuna işaret eder. Bu, bir anlamda insanın doğduğu andan itibaren, İslam'a uygun bir yapıya sahip olduğunu anlatan bir ifadedir. Peki, bu ifade tam olarak ne anlama gelir? İslam fıtratı nedir? İnsan, doğduğu andan itibaren nasıl bir İslam fıtratı taşır? Bu makalede bu sorulara cevap verecek ve "Her doğan İslam fıtratı üzerine doğar" ifadesini detaylı bir şekilde ele alacağız.

\İslam Fıtratı Nedir?\

İslam fıtratı, Allah’ın insanı yarattığı şekilde ve ona yüklediği özelliklerle ilgili bir kavramdır. İslam'a göre, insan doğduğunda, Allah’a inanma ve ona yönelme eğiliminde olan bir yapıya sahiptir. Fıtrat kelimesi, Arapça kökenli olup, "doğal hal" anlamına gelir. Bu, insanın yaradılışındaki saf ve bozulmamış hali ifade eder. Fıtrat, insanın Allah’a olan doğal eğilimini, ahlaki ve dini anlayışını da kapsar. İslam, insanın bu doğal yapısına uygun bir din olarak kabul edilir.

Her insan, Allah tarafından yaratıldığında bu fıtrat üzerine doğar. Ancak, zamanla çevre, kültür, aile ve toplumun etkisiyle bu fıtrat bozulabilir. İslam’a göre, insanın doğru yolu bulması için bu fıtratını yeniden keşfetmesi ve Allah’a yönelmesi gerekir. Bu bağlamda, İslam dini, insanın doğasına en uygun din olarak kabul edilir.

\“Her Doğan İslam Fıtratı Üzerine Doğar” Ne Anlama Gelir?\

Bu hadis, İslam'ın insanın yaratılışına dair temel bir bakış açısını yansıtır. "Her doğan İslam fıtratı üzerine doğar" hadisi, insanın doğuştan İslam’a uygun bir yapıya sahip olduğunu belirtir. Yani, insanlar yaratıldıklarında, dinî anlamda saf bir durumdadırlar. İnsan, Allah’ın birliği ve vahdaniyetini içsel olarak kabul eden, ahlaki olarak doğruya yönelmiş ve kötülükten uzak durmaya eğilimli bir yapıya sahiptir. Bu ifade, insanın yaratılışı itibariyle doğrudan bir kötülük, sapkınlık veya başka bir dini inançla başlamadığını vurgular.

İslam fıtratı üzerine doğmak, insanların Allah’a olan eğilimleri ile doğdukları anlamına gelir. Yani insan doğduğunda, ona doğrudan İslam’ı kabul ettirmenin gereksiz olduğu, çünkü kişinin doğal eğiliminin zaten buna uygun olduğu belirtilir. İslam’a göre insanlar, dış etmenlerin etkisiyle bu doğal yapılarından sapabilirler. Ailelerin, çevrelerin ve toplumların etkisiyle insanlar başka dinleri benimseyebilirler, ancak bu onların doğuştan İslam fıtratına sahip olmasına engel değildir.

\Her Doğan İslam Fıtratı Üzerine Doğar Hadisi Hangi Kaynaklarda Geçer?\

“Her doğan İslam fıtratı üzerine doğar” hadisi, İmam Buhari ve İmam Müslim’in sahih hadis koleksiyonlarında yer alır. Bu hadis, çocukların doğduğu zaman fıtratlarının temiz ve bozulmamış olduğunu anlatan önemli bir mesaj verir. Hadis, İslam dünyasında özellikle çocukların eğitimi, dini eğitimleri ve toplumsal sorumlulukları hakkında derin bir anlayışa yol açar. Hadisin geniş anlamı, bir insanın doğduğu andan itibaren aslında Allah’a yönelmek için en uygun halin ve düzeyin üzerinde olduğudur.

\İslam Fıtratı ile Diğer Dinler Arasındaki Farklar\

Fıtrat, İslam’da insanın doğuştan sahip olduğu doğal ve saf hal olarak tanımlanır. Ancak, diğer dinlerde de benzer kavramlar bulunabilir. Örneğin, bazı Hristiyan inançlarında insanın doğuştan "günahkar" olduğu kabul edilir. İslam’da ise insan doğuştan saf ve temizdir; ona hiçbir kötülik yüklenmemiştir. Bu bakımdan İslam, insanın doğasında bozulmamış bir yaradılışa sahip olduğunu savunur.

Fıtrat, sadece dini anlamda değil, ahlaki anlamda da insana ait doğal eğilimleri içerir. Yani, doğrudan doğruyu bilme, kötülükten kaçınma ve iyiliği tercih etme gibi ahlaki değerler de fıtratın bir parçasıdır. Bu anlamda, İslam’a göre, insanın ahlaki ve dini değerlere yönelmesi, ona doğuştan verilmiş bir kabiliyet olarak kabul edilir.

\Fıtratın Korunması ve Geliştirilmesi\

İslam’a göre, insanın fıtratı doğuştan temizdir, ancak bu fıtrat zamanla çevresel faktörler ve insanın iradesiyle değişebilir. İnsanlar, yaşadıkları toplumun, ailesinin ve kültürünün etkisiyle doğru veya yanlış yolda ilerleyebilirler. İslam, insanlara doğrudan doğruyu ve yanlışı öğreterek fıtratlarını korumalarını ve geliştirmelerini amaçlar. Bu süreçte eğitim, dini bilgi, ahlaki değerler ve toplumsal sorumluluklar önemli rol oynar.

Fıtratın bozulmaması için, İslam insanlara doğru yolu gösterir ve onları Allah’a yönelmeye teşvik eder. İslam’a göre, bir kişi Allah’a ve İslam’a yöneldiğinde, doğasında bulunan İslam fıtratını tekrar bulur ve bu fıtrata uygun bir yaşam sürmeye başlar.

\İslam Fıtratı ve Çocuk Eğitimi\

İslam’daki “Her doğan İslam fıtratı üzerine doğar” anlayışı, çocukların eğitimine dair önemli bir mesaj içerir. Çocuklar doğduğunda, onların eğitimini yönlendiren ailelerin ve toplumların sorumluluğu büyüktür. Bir çocuğun dini anlayışını şekillendirmek, İslam’a göre ailenin temel görevlerinden biridir. Çünkü çocuklar, doğuştan saf bir fıtratla dünyaya gelirler ve onları iyi eğitmek, bu doğal yapılarının korunmasını sağlar.

İslam, çocukların yetiştirilmesinde önemli ilkeler sunar. Ailelerin, çocuklarına doğru dini bilgi vermeleri, onları doğru ahlaki değerlere yönlendirmeleri ve toplumsal sorumluluklarını öğretmeleri gerekir. Bu süreç, çocuğun doğal İslam fıtratını besler ve ona sağlıklı bir dini ve ahlaki temel sağlar.

\Sonuç: İslam Fıtratının Anlamı ve Önemi\

"Her doğan İslam fıtratı üzerine doğar" hadisi, insanın doğuştan saf, temiz ve Allah’a yönelme eğiliminde olduğunu anlatan derin bir öğreti sunar. İslam, insanın doğal halinin İslam’a uygun olduğuna inanır ve bu fıtratın korunması gerektiğini vurgular. Fıtrat, insanın ahlaki değerleri, dini anlayışı ve içsel eğilimlerini şekillendiren temel bir özelliktir. Bu bakımdan, İslam insanın doğasını anlamada ve doğru bir yaşam sürmede temel bir rehberdir.

Bu anlayış, sadece bireylerin dini yaşantıları için değil, aynı zamanda toplumların ve ailelerin de sorumluluklarını ortaya koyar. İnsanlar, çevrelerinin etkisiyle zamanla farklı yönlere kayabilirler, ancak İslam’a göre her insanın doğasında doğruya yönelme ve İslam’ı kabul etme eğilimi vardır. Bu eğilimi keşfetmek ve korumak, insanın fıtratını bozmadan doğru bir yaşam sürmesini sağlar.