Sude
New member
40 Cm Kiriş Olur Mu? Forumun En Eğlenceli Statik Krizi
Selam yapı sever forumdaşlar!
Bugün yine betonun, demirin ve mantığın sınırlarını zorlayacağımız o soruyla karşınızdayım: “40 cm kiriş olur mu?”
Bir yanda “Olur tabii, mühendis yaptıysa bir bildiği vardır” diyenler, diğer yanda “40 cm mi? O kiriş değil, resmen apartman bloğunun abisi!” diye kahkaha atanlar.
Ama kabul edelim, bu konu sadece statik hesap meselesi değil; biraz da ego, estetik ve ‘benim ustam öyle demişti’ kültürü meselesi.
Bir Kiriş, Bin Tartışma: Ustanın Vicdanıyla Mühendisin Hesabı
İlk olarak şunu söyleyeyim: her kiriş bir karakterdir. Kimi zarif ve ince, kimi tok ve kalın… Ama 40 cm dediğin, öyle sıradan bir kiriş değil, tam anlamıyla “betonun bodybuilder’ı.”
Bir inşaat grubunda duydum:
> “Kiriş 40 cm olmuş, duvarla göz göze geliyor. Tavan mı kirişin üstü, kiriş mi tavanın altı belli değil!”
> Bir başkası da cevap vermişti:
> “Abi orası kiriş değil, kolonlaşma yolunda genç bir eleman.”
Gerçek şu ki, 40 cm kiriş “yapısal güvenlik” açısından bazı durumlarda gayet normal olabilir. Özellikle açıklık uzun, yük fazla, sistem karmaşıksa mühendis 40 cm der, olur biter.
Ama mesele “statik uygunluk” değil, “toplumun psikolojik kabulü.”
Bir kiriş odanın ortasında başını eğdiriyorsa, orada artık mimari değil, mizah başlar.
Erkek Bakışı: “Abi Hesapla Gidelim” Okulu
Forumun teknik tayfası hemen hesap makinesini çıkarır. “Abi moment hesabını yaptın mı?”
İşte o an, bir kahve molasından mühendislik seminerine geçilir.
Erkekler genelde bu konuya rasyonel ve çözüm odaklı yaklaşır.
“Beton sınıfı C30, açıklık 5 metre, yük 12 kN/m²… kardeşim 40 cm fazla bile!”
Ya da tam tersi:
“Hayır efendim, 30 cm’den fazlası gösteriştir, gereksiz malzeme israfıdır!”
Bu noktada tartışma “beton örtüsü kaç mm olmalı?” noktasına kadar iner.
Ama her erkek forum üyesi bilir ki, mesele mühendislik değil, haklı çıkma sanatıdır.
Birinin cümlesi “TS500’e göre...” diye başlıyorsa, bilin ki o kişi tartışmadan çıkmayı hiç düşünmüyor.
Kadın Bakışı: “Bu Kiriş Göz Zevkimi Bozdu” Okulu
Kadın forumdaşlarımızsa konuya bambaşka bir yerden yaklaşır.
Birinin eşi şöyle demişti:
> “O kadar para verdik, kiriş hâlâ salonun ortasında poz veriyor! Boyadık da gitmedi.”
> İşte bu cümlede yapı mühendisliğinden çok daha fazlası var: empati, estetik, huzur arayışı!
> Kadın bakışı genellikle mekân deneyimine odaklanır.
> 40 cm kirişin altında duran biri, “yük taşıyor” değil, “ruh baskısı hissediyor.”
> Kadınların bu duygusal sezgisi, aslında mimari tasarımın en kıymetli geri bildirimi.
> Yani kirişin yüksekliğini değil, yaşattığı hissi tartışıyorlar.
> Ve dürüst olalım: birçoğumuz o hissin hesabını yapmayı unuttu.
Kirişin Sosyal Hayatı: Komşular Arasında Efsane Olmak
Bir apartmanda 40 cm kiriş varsa, emin olun herkes ondan bahseder.
– “Bizim üst katın salonunda kiriş varmış, insan kafasını çarpıyormuş!”
– “Bizde de var ama ustamız onu dolapla kamufle etti.”
– “Yok artık, dolap mı taşıyor o kirişi?”
Evet dostlar, Türkiye’de her kirişin bir hikâyesi, her ustanın bir savunması vardır.
Usta der ki:
> “Yav mühendis öyle çizmiş, ben bi şey yapmadım.”
> Mühendis der ki:
> “O ustalar planı dinlememiştir kesin.”
> Ev sahibi der ki:
> “Ben sadece rahat oturmak istemiştim.”
> Sonuç: üç taraf da haklı, ama kiriş hâlâ orada duruyor.
Tavanın Altında Egoların Savaşı
Forumda biri sormuştu:
> “Kirişleri gizlesem olur mu?”
> Cevaplar efsaneydi:
> – “Kardeşim gizlemek mi istiyorsun, yoksa psikolojik olarak inkâr mı ediyorsun?”
> – “Ben gizledim, şimdi tavanım alçıpan oldu ama ruhum hafifledi.”
> – “Gizle ama sonra tavanda çatlak olursa forum seni bulur.”
İşte bu yüzden 40 cm kiriş, sadece inşaatın değil, insanın da sınavıdır.
Bir taraf güvenliği temsil eder, diğer taraf estetiği.
Ortada da hepimiz varız — kafamızı hafifçe eğerek ama gülerek yürüyen insanlar.
Mühendislerin Mizahi Savunması
Bir mühendis arkadaşa sordum: “Neden 40 cm yaptın?”
Güldü, dedi ki:
> “Açıklık uzun, yük fazla, ama esas sebep: müteahhit kafama çökmek üzereydi.”
> Bu işte mizah kaçınılmaz. Çünkü Türkiye’de mühendislik kadar sabır da gerekiyor.
> Ve belki de 40 cm kiriş, o sabrın betona dönüşmüş hâli.
Kirişin Psikolojisi: “Beni Olduğum Gibi Kabul Et”
Eğer kiriş konuşabilseydi, eminim şöyle derdi:
> “Evet, kalınım. Ama sizi koruyorum. Gözünüze batıyorum çünkü sizi taşıyorum.”
> Biraz duygusal, biraz alıngan ama dürüst bir karakter olurdu.
> Hatta bazı kirişler fazla dramatiktir:
> “Ben olmasam bu tavan çökerdi ama siz hep estetikten bahsediyorsunuz!”
İşin özünde, 40 cm kiriş aslında ilişkiler gibi: fazla yük binerse sarkar, fazla kesilirse kırılır.
Yani mesele kiriş değil, dengeyi kurmak.
Forumun Altın Sorusu: 40 Cm Olur Mu?
Cevap: Bazen evet, bazen hayır.
– Açıklık 7 metre, yük yüksekse: olur.
– Ama salonun ortasında baş hizasındaysa: olmaz, çünkü huzur kalmaz.
Yani mühendis “statik uygun” dese bile, mimar “optik rahatsız” diyebilir.
İkisinin de dediği doğrudur. Çünkü ev, sadece betonun değil, hissin de dengesidir.
Şimdi Sıra Sizde, Kiriş Dostları!
Sizin evde de başınızı eğdiren, “ben buradayım” diyen bir kiriş var mı?
Ustanız “abi sağlam olur” derken gözünüz seğirmiş miydi?
Yoksa 40 cm kirişle gurur mu duyuyorsunuz, “benimki kolon gibi maşallah” mı diyorsunuz?
Yorumlara yazın, kirişin mizahını birlikte büyütelim!
Unutmayın: Her büyük kirişin arkasında, biraz fazla güvenlik, biraz eksik estetik, ama bolca insan hikâyesi vardır.
Ve belki de forumda en güzel kiriş, bizi hâlâ güldürebilen o kiriş.
Selam yapı sever forumdaşlar!
Bugün yine betonun, demirin ve mantığın sınırlarını zorlayacağımız o soruyla karşınızdayım: “40 cm kiriş olur mu?”
Bir yanda “Olur tabii, mühendis yaptıysa bir bildiği vardır” diyenler, diğer yanda “40 cm mi? O kiriş değil, resmen apartman bloğunun abisi!” diye kahkaha atanlar.
Ama kabul edelim, bu konu sadece statik hesap meselesi değil; biraz da ego, estetik ve ‘benim ustam öyle demişti’ kültürü meselesi.
Bir Kiriş, Bin Tartışma: Ustanın Vicdanıyla Mühendisin Hesabı
İlk olarak şunu söyleyeyim: her kiriş bir karakterdir. Kimi zarif ve ince, kimi tok ve kalın… Ama 40 cm dediğin, öyle sıradan bir kiriş değil, tam anlamıyla “betonun bodybuilder’ı.”
Bir inşaat grubunda duydum:
> “Kiriş 40 cm olmuş, duvarla göz göze geliyor. Tavan mı kirişin üstü, kiriş mi tavanın altı belli değil!”
> Bir başkası da cevap vermişti:
> “Abi orası kiriş değil, kolonlaşma yolunda genç bir eleman.”
Gerçek şu ki, 40 cm kiriş “yapısal güvenlik” açısından bazı durumlarda gayet normal olabilir. Özellikle açıklık uzun, yük fazla, sistem karmaşıksa mühendis 40 cm der, olur biter.
Ama mesele “statik uygunluk” değil, “toplumun psikolojik kabulü.”
Bir kiriş odanın ortasında başını eğdiriyorsa, orada artık mimari değil, mizah başlar.
Erkek Bakışı: “Abi Hesapla Gidelim” Okulu
Forumun teknik tayfası hemen hesap makinesini çıkarır. “Abi moment hesabını yaptın mı?”
İşte o an, bir kahve molasından mühendislik seminerine geçilir.
Erkekler genelde bu konuya rasyonel ve çözüm odaklı yaklaşır.
“Beton sınıfı C30, açıklık 5 metre, yük 12 kN/m²… kardeşim 40 cm fazla bile!”
Ya da tam tersi:
“Hayır efendim, 30 cm’den fazlası gösteriştir, gereksiz malzeme israfıdır!”
Bu noktada tartışma “beton örtüsü kaç mm olmalı?” noktasına kadar iner.
Ama her erkek forum üyesi bilir ki, mesele mühendislik değil, haklı çıkma sanatıdır.
Birinin cümlesi “TS500’e göre...” diye başlıyorsa, bilin ki o kişi tartışmadan çıkmayı hiç düşünmüyor.
Kadın Bakışı: “Bu Kiriş Göz Zevkimi Bozdu” Okulu
Kadın forumdaşlarımızsa konuya bambaşka bir yerden yaklaşır.
Birinin eşi şöyle demişti:
> “O kadar para verdik, kiriş hâlâ salonun ortasında poz veriyor! Boyadık da gitmedi.”
> İşte bu cümlede yapı mühendisliğinden çok daha fazlası var: empati, estetik, huzur arayışı!
> Kadın bakışı genellikle mekân deneyimine odaklanır.
> 40 cm kirişin altında duran biri, “yük taşıyor” değil, “ruh baskısı hissediyor.”
> Kadınların bu duygusal sezgisi, aslında mimari tasarımın en kıymetli geri bildirimi.
> Yani kirişin yüksekliğini değil, yaşattığı hissi tartışıyorlar.
> Ve dürüst olalım: birçoğumuz o hissin hesabını yapmayı unuttu.
Kirişin Sosyal Hayatı: Komşular Arasında Efsane Olmak
Bir apartmanda 40 cm kiriş varsa, emin olun herkes ondan bahseder.
– “Bizim üst katın salonunda kiriş varmış, insan kafasını çarpıyormuş!”
– “Bizde de var ama ustamız onu dolapla kamufle etti.”
– “Yok artık, dolap mı taşıyor o kirişi?”
Evet dostlar, Türkiye’de her kirişin bir hikâyesi, her ustanın bir savunması vardır.
Usta der ki:
> “Yav mühendis öyle çizmiş, ben bi şey yapmadım.”
> Mühendis der ki:
> “O ustalar planı dinlememiştir kesin.”
> Ev sahibi der ki:
> “Ben sadece rahat oturmak istemiştim.”
> Sonuç: üç taraf da haklı, ama kiriş hâlâ orada duruyor.
Tavanın Altında Egoların Savaşı
Forumda biri sormuştu:
> “Kirişleri gizlesem olur mu?”
> Cevaplar efsaneydi:
> – “Kardeşim gizlemek mi istiyorsun, yoksa psikolojik olarak inkâr mı ediyorsun?”
> – “Ben gizledim, şimdi tavanım alçıpan oldu ama ruhum hafifledi.”
> – “Gizle ama sonra tavanda çatlak olursa forum seni bulur.”
İşte bu yüzden 40 cm kiriş, sadece inşaatın değil, insanın da sınavıdır.
Bir taraf güvenliği temsil eder, diğer taraf estetiği.
Ortada da hepimiz varız — kafamızı hafifçe eğerek ama gülerek yürüyen insanlar.
Mühendislerin Mizahi Savunması
Bir mühendis arkadaşa sordum: “Neden 40 cm yaptın?”
Güldü, dedi ki:
> “Açıklık uzun, yük fazla, ama esas sebep: müteahhit kafama çökmek üzereydi.”
> Bu işte mizah kaçınılmaz. Çünkü Türkiye’de mühendislik kadar sabır da gerekiyor.
> Ve belki de 40 cm kiriş, o sabrın betona dönüşmüş hâli.
Kirişin Psikolojisi: “Beni Olduğum Gibi Kabul Et”
Eğer kiriş konuşabilseydi, eminim şöyle derdi:
> “Evet, kalınım. Ama sizi koruyorum. Gözünüze batıyorum çünkü sizi taşıyorum.”
> Biraz duygusal, biraz alıngan ama dürüst bir karakter olurdu.
> Hatta bazı kirişler fazla dramatiktir:
> “Ben olmasam bu tavan çökerdi ama siz hep estetikten bahsediyorsunuz!”
İşin özünde, 40 cm kiriş aslında ilişkiler gibi: fazla yük binerse sarkar, fazla kesilirse kırılır.
Yani mesele kiriş değil, dengeyi kurmak.
Forumun Altın Sorusu: 40 Cm Olur Mu?
Cevap: Bazen evet, bazen hayır.
– Açıklık 7 metre, yük yüksekse: olur.
– Ama salonun ortasında baş hizasındaysa: olmaz, çünkü huzur kalmaz.
Yani mühendis “statik uygun” dese bile, mimar “optik rahatsız” diyebilir.
İkisinin de dediği doğrudur. Çünkü ev, sadece betonun değil, hissin de dengesidir.
Şimdi Sıra Sizde, Kiriş Dostları!
Sizin evde de başınızı eğdiren, “ben buradayım” diyen bir kiriş var mı?
Ustanız “abi sağlam olur” derken gözünüz seğirmiş miydi?
Yoksa 40 cm kirişle gurur mu duyuyorsunuz, “benimki kolon gibi maşallah” mı diyorsunuz?
Yorumlara yazın, kirişin mizahını birlikte büyütelim!
Unutmayın: Her büyük kirişin arkasında, biraz fazla güvenlik, biraz eksik estetik, ama bolca insan hikâyesi vardır.
Ve belki de forumda en güzel kiriş, bizi hâlâ güldürebilen o kiriş.