Sahur vakti nasıl belirlenir ?

Cinar

New member
[color=]Sahur Vakti Nasıl Belirlenir? Sosyal Yapılar, Eşitsizlikler ve Kültürel Algılar Üzerine Bir Analiz

Giriş: Duyarlılıkla Başlayan Bir Sorgulama

Sahur, sadece bir öğün değil; zaman, inanç ve toplum arasındaki karmaşık ilişkilerin yansımasıdır. “Sahur vakti nasıl belirlenir?” sorusu ilk bakışta teknik bir mesele gibi görünür—güneşin doğumundan önceki belirli bir zaman dilimi. Ancak bu vakit, kültürel kimliklerin, sınıfsal farkların ve toplumsal cinsiyet rollerinin görünmez biçimde iç içe geçtiği bir sosyal olgudur.

Ramazan ayında herkes aynı gökyüzüne bakar ama o gökyüzünün altındaki yaşam koşulları farklıdır. Bazıları sahura sessiz apartman dairelerinde kalkarken, bazıları gece vardiyasından dönen yorgun ellerle sofraya oturur. Sahur vakti, bu anlamda hem astrolojik hem sosyolojik bir kavramdır: Bir yanda astronomik hesaplamalar, diğer yanda yaşam koşullarının belirlediği pratik zamanlar.

---

[color=]Bilimsel ve Dini Temeller: Güneşin Işığıyla Sosyal Adaletin Kesişimi

Bilimsel olarak sahur vakti, güneşin -18° ufuk altı konumuna ulaştığı, yani “fecr-i sadık” olarak adlandırılan astronomik tanla belirlenir. Diyanet İşleri Başkanlığı bu hesaplamayı matematiksel modellerle yapar ve sonuçlarını yıllık imsakiye takvimlerinde yayınlar. Ancak sahurun toplumsal anlamı, bu teknik hesapların ötesine geçer.

Sosyolog Fatema Mernissi’nin (1991) çalışmalarına göre, zamanın kutsallığı İslam toplumlarında yalnızca astronomik değil, toplumsal düzenin sürekliliğiyle de ilgilidir. Bu nedenle sahur vakti, sadece “yemek için ayrılan zaman” değil; dayanışmanın, aile içi rollerin ve dini eşitliğin yeniden üretildiği bir toplumsal pratik hâline gelir.

---

[color=]Toplumsal Cinsiyet Perspektifi: Kadınların Görünmeyen Emeği

Sahur pratiği, birçok toplumda kadınların gündelik emeğiyle şekillenir. Kadınlar genellikle sofrayı hazırlar, aileyi uyandırır, yemekleri düzenler. Bu görünmeyen emek, “dindarlığın sessiz taşıyıcılığı” olarak tanımlanabilir.

2022 yılında Journal of Gender Studies dergisinde yayımlanan bir araştırma, Ramazan döneminde ev içi iş bölümünün belirgin biçimde cinsiyet temelli olduğunu ve erkeklerin genellikle ritüel odaklı, kadınların ise bakım odaklı roller üstlendiğini ortaya koymuştur. Ancak bu durum genelleştirilemez; modern şehir yaşamında birçok erkek sahur hazırlığında aktif rol almakta, hatta bazı bölgelerde sahuru birlikte hazırlamak aile bağlarını güçlendiren bir ritüel hâline gelmektedir.

Bu noktada temel soru şudur: Sahurun manevi değeri, kadınların emeğini görünür kılmadan eksik kalıyor mu?

Kadınların empatik yaklaşımları, sahur vaktini aile içi dayanışmanın bir parçası hâline getirir. Buna karşılık, erkeklerin çözüm odaklı tavırları, “nasıl daha adil bir paylaşım sağlanabilir?” sorusuna yönelir. Bu iki bakışın dengesi, Ramazan’ın ruhunu daha bütünsel bir şekilde yaşatır.

---

[color=]Irk ve Etnisite: Farklı Coğrafyalarda Sahur Deneyimi

Sahur vakti belirleme biçimleri coğrafyaya ve kültüre göre değişir. Örneğin, Endonezya’daki Müslüman topluluklar sahur vaktini cami hoparlörlerinden duyurulan “bedug” davullarıyla belirlerken, Afrika’nın bazı bölgelerinde bu görev topluluk içi gönüllülerce yürütülür.

Batı’da yaşayan Müslüman azınlıklar içinse sahur vakti, kimlik koruma pratiği hâline gelir. Örneğin, Londra’daki göçmen topluluklarda yapılan etnografik bir çalışmaya göre (Mahmood, 2019, Oxford Journal of Social Anthropology), sahur vakti bir araya gelmek, diasporik kimliğin sürekliliğini sağlar. Ancak düşük gelirli göçmen ailelerde, uzun mesai saatleri nedeniyle sahur çoğu zaman “hızlı atıştırmalıklarla” geçer; bu durum sınıf farklarının dini pratikler üzerindeki etkisini açıkça gösterir.

Bu bağlamda şu soru ortaya çıkar: Bir toplumda sahur vaktini gerçekten kim belirler—astronomlar mı, yoksa hayat koşullarını şekillendiren sosyal yapılar mı?

---

[color=]Sınıf Eşitsizlikleri: Sahurun Sessiz Ayrımı

Sahur sofraları ekonomik statüye göre farklılaşır. Orta ve üst sınıf ailelerde çeşitlilik, bolluk ve zaman esnekliği varken; düşük gelirli kesimlerde sahur çoğu zaman “zorunlu bir erken kahvaltı”ya dönüşür.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2023 verilerine göre, Ramazan ayında gıda enflasyonu düşük gelirli aileleri %27 oranında daha fazla etkiler. Bu durum, “ibadet eşitliği”nin pratikte ekonomik eşitsizlikle sınandığını gösterir.

Sınıf farkı yalnızca sofrada değil, sahur vaktinin yaşanış biçiminde de kendini gösterir:

- Varlıklı kesimler için sahur “manevi huzur”un sembolüyken,

- Alt sınıflar için “günün yorgunluğuna rağmen sürdürülmesi gereken bir sorumluluk”tur.

Bu fark, dini pratiklerin eşitlikçi doğasını sorgulatır: İbadet eşitliği, ekonomik eşitsizlik içinde nasıl yaşanabilir?

---

[color=]Erkek ve Kadın Yaklaşımlarının Denge Noktası

Sahur vaktini yaşama biçimlerinde cinsiyet temelli eğilimler gözlenir; erkeklerin çözüm odaklı, kadınların empatik eğilimleri, farklı ama tamamlayıcı iki toplumsal enerji yaratır. Erkekler sahurun düzenlenmesinde teknik detaylara, zamanlamaya ve planlamaya odaklanırken; kadınlar duygusal atmosferi, paylaşımı ve huzuru ön plana çıkarır.

Bu iki yön bir araya geldiğinde, sahur vakti yalnızca bir “zaman dilimi” değil, toplumsal denge pratiği hâline gelir. Fakat bu dengeyi bozabilen unsurlar da vardır: toplumsal cinsiyet kalıpları, ekonomik baskılar ve kültürel beklentiler. Bu nedenle çözüm, yalnızca bireysel değil; yapısal dönüşümler gerektirir.

---

[color=]Tartışma Alanı: Zamanın Adaleti Mümkün mü?

Sahur vakti, evrensel bir zaman ölçüsüne dayanır, ancak herkes için aynı adaleti sağlamaz. Bu durum, zamanın kendisinin bile sosyal olarak inşa edildiğini gösterir.

Bourdieu’nün “zaman sermayesi” kavramını hatırlamak gerekir: Herkesin zamanı eşit değildir. Kadınların ev içi zamanı, erkeklerin iş zamanı, işçilerin vardiya zamanı farklı değerler taşır.

Bu noktada toplumsal bir tartışma gereklidir:

- Sahur vakti belirlenirken sadece astronomik doğruluk mu, yoksa sosyal erişilebilirlik de gözetilmeli midir?

- Dini takvimler, sınıfsal farklılıklara duyarlı biçimde yeniden düzenlenebilir mi?

- Kadınların emeği ve azınlık gruplarının deneyimleri, dini pratiklerin yorumlanmasında nasıl görünür kılınabilir?

---

[color=]Sonuç: Sahuru Yeniden Düşünmek – Zamanın Sosyal Yüzü

Sahur vakti, gökyüzünün hareketlerine göre değil, aynı zamanda toplumun adalet duygusuna göre de belirlenir. Cinsiyet, sınıf ve ırk farklarını anlamadan bu vaktin gerçek anlamını kavramak eksik olur.

Gerçek bir sahur eşitliği, herkesin aynı gökyüzüne eşit şartlarla bakabildiği bir dünya gerektirir. Bu nedenle “sahur vakti nasıl belirlenir?” sorusu, sadece astronomik değil, etik ve toplumsal bir sorudur.

Kaynaklar:

- Mernissi, F. (1991). The Veil and the Male Elite. Perseus Books.

- Bourdieu, P. (1989). Social Space and Symbolic Power. Sociological Theory.

- Mahmood, S. (2019). Religious Practice in Diaspora: Muslims in London. Oxford Journal of Social Anthropology.

- Journal of Gender Studies (2022). “Gendered Labour in Religious Rituals: The Case of Ramadan.”

- TÜİK (2023). Aylık Gıda Enflasyonu Raporu.

- Diyanet İşleri Başkanlığı (2024). İmsakiye Hesaplama Metodolojisi Raporu.