“Düşme korkusu: Ekonominin” zor ama adil “de devam etmesi, Almanya'nın olumlu bir resmini çekebilir. CDU Milletvekili kendi “orta” resmini yaratır. Bunun için bir seyahat danışmanı tam olarak neden bahsettiğini biliyor.
Almanya Kızıl Fener'i tutuyor. Geçen hafta, uluslararası para fonu ekonomik büyüme tahminini yüzde 0,5 puan azaltmış ve böylece federal cumhuriyeti sıralamasında en önemli 30 ekonominin son yerine bırakmıştı. Pazartesi günü, “Zor ama Adil”. “İniş korkusu: Ekonomiyi kim alıyor?” Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü Başkanı.
İkincisi, altyapıyı özellikle bir yapışma noktası olarak gördü. Fratzscher, değerdeki düşüşün 2000 yılından bu yana taştığını belirtti. Katlanılan maliyetler de katlanarak arttı, çünkü örneğin, belirli bir noktadan köprüler sadece yıkılabilirdi. Buna ek olarak, en kötü dijital altyapılardan biri gelirdi. Kötü altyapıya ek olarak, hata diğerinin hatasıdır, en azından federalizmin “büyük bir sorunu”. Belediyelerin yüzde 30'u bitti ve yatırımlar için federal fonları kullanma kapasitesinden yoksun olan personeli kurtarmak zorunda kalacak. Güney Alman belediyeleri kuzeyden daha güçlüdür.
Klamroth yatırım açığını sayılarla destekledi. Şehir ve Belediye Derneği'ne göre, özellikle sokaklar ve okullar için 186 milyar avro kayıptı. Anne-Catherine Beck, yatırım eksikliği Alman ekonomisini, maliyet şirketlerini ve vergi mükelleflerinin para parasını ve yurtdışındaki yerel ekonominin itibarına zarar verdiğini açıkladı. Uluslararası şirketler, ne demiryolu ne de internetin işe yaramadığını biliyorlarsa yatırımlardan tereddüt ettiler. Özellikle bürokrasi, enerji fiyatları, vergiler ve vasıflı işçilerin sıkıntısı nedeniyle, Alman şirketleri de ülkeyi terk etti. “Uzun” planlama ve onay prosedürlerinden şikayet eden Gitta Connemann bunu çok benzer şekilde gördü.
Franziska Brantner daha olumlu bir resim çizdi. Mevcut hükümet, köprüler ve yollar için planlama prosedürlerinin yanı sıra dijital ve enerji altyapısını “büyük ölçüde hızlandırdı”. Yasalar da vurgulandığı gibi Çevre Koruma Yasası pahasına “temizlendi”. Yeşiller politikacının bütçe açığının sınırlandırılması konusunda saf yatırım görevlerini finanse etmek için ek krediler gerektiğini söyledi. “Borç frenine sadık kalıyoruz,” diğer yandan Connemann, CDU programını tekrar doğruladı. 2023 ve 2024'te, 40 milyar avro faiz nedeniyle 50 milyar avro ek borç kaydedildi.
KOBİ ve Ekonomi Birliği federal başkanı da, fakir ve zenginler üzerinde sürekli olarak tartışıldığını, ancak nadiren orta ölçekli şirketlerin şirketleri ve işçileri hakkında tartışıldığını eleştirdi. Connemann, “Almanya ortada duruyor ve düşüyor.” Bu katman halihazırda “yüksek vergi ödülü” dır, ancak yeni borç kabulü ile “büyük ölçüde” yüklenmeye devam etmelidir, “vergi vidası” ve “Habeck Vergisi” tasarruf sistemlerinde daha fazla dönüş. Öte yandan CDU, ortayı rahatlatmaya çalışıyor, örneğin en yüksek vergi oranı ile gelecekte sadece 80.000 avroya ulaşıyor. Buna ek olarak, fazla mesai, bundan sonra vergi serbestçe olmalıdır.
Ancak CDU seçim programı da rahatlamayı sağlıyor mu? Louis Klamroth, Leibniz'in Avrupa Ekonomik Araştırmaları Merkezi'nin partiye bağlı olarak hangi gelir gruplarının kârlılar arasında olduğunu hesapladığını söyledi. Birliğin planlarına göre, dört kişilik bir ailesi ve 40.000 Euro gelirli tek kazanan 300 avro ve 870 Euro daha fazla Yeşiller'e göre. 180.000 Euro brüt geliri olan en iyi kazanan, CDU ile 5840 avro ve Yeşiller için yılda 100 Euro daha fazla olacaktır. Fratzscher, “En iyi kazananlar özellikle burada rahatladı,” diye onayladı, oysa Birliğin “gerçek” ortası sadece “bir kesir” aldı.
“Bu orta değil,” diye yanıtladı Connemann. 180.000 Euro'da, tek kazanan artık ortada değil, “normal vasıflı bir işçi” yılda yaklaşık 60.000 avro kazanıyor. Bu sayı oyuncularının muhtemelen bağımsız Manuela Valdivieso'nun kulaklarında nasıl geldiğini kolayca hayal edilebilir. Seyahat danışmanı, tek bir konuşmada hayal kırıklığına uğradı. “Seçimlere birçok söz verildi. Olur: Hiçbir şey, ”diye şikayet etti. Sonuçta, çoğu insan sadece “iyi geçin” ve “mutlu olmak” ister. Onun için “zor çalışma merkezi” siyasetinin bir temsilcisi olarak bunu düşünüyor mu? “Hayır, bunu oldukça net söyleyebilirim.”
Dominik Lippe Akşam siyasi talk show'ları hakkında dünya için düzenli olarak raporlar. İncelenen biyolog Axel Springer Freetech Akademisi mezunudur.
Almanya Kızıl Fener'i tutuyor. Geçen hafta, uluslararası para fonu ekonomik büyüme tahminini yüzde 0,5 puan azaltmış ve böylece federal cumhuriyeti sıralamasında en önemli 30 ekonominin son yerine bırakmıştı. Pazartesi günü, “Zor ama Adil”. “İniş korkusu: Ekonomiyi kim alıyor?” Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü Başkanı.
İkincisi, altyapıyı özellikle bir yapışma noktası olarak gördü. Fratzscher, değerdeki düşüşün 2000 yılından bu yana taştığını belirtti. Katlanılan maliyetler de katlanarak arttı, çünkü örneğin, belirli bir noktadan köprüler sadece yıkılabilirdi. Buna ek olarak, en kötü dijital altyapılardan biri gelirdi. Kötü altyapıya ek olarak, hata diğerinin hatasıdır, en azından federalizmin “büyük bir sorunu”. Belediyelerin yüzde 30'u bitti ve yatırımlar için federal fonları kullanma kapasitesinden yoksun olan personeli kurtarmak zorunda kalacak. Güney Alman belediyeleri kuzeyden daha güçlüdür.
Klamroth yatırım açığını sayılarla destekledi. Şehir ve Belediye Derneği'ne göre, özellikle sokaklar ve okullar için 186 milyar avro kayıptı. Anne-Catherine Beck, yatırım eksikliği Alman ekonomisini, maliyet şirketlerini ve vergi mükelleflerinin para parasını ve yurtdışındaki yerel ekonominin itibarına zarar verdiğini açıkladı. Uluslararası şirketler, ne demiryolu ne de internetin işe yaramadığını biliyorlarsa yatırımlardan tereddüt ettiler. Özellikle bürokrasi, enerji fiyatları, vergiler ve vasıflı işçilerin sıkıntısı nedeniyle, Alman şirketleri de ülkeyi terk etti. “Uzun” planlama ve onay prosedürlerinden şikayet eden Gitta Connemann bunu çok benzer şekilde gördü.
Franziska Brantner daha olumlu bir resim çizdi. Mevcut hükümet, köprüler ve yollar için planlama prosedürlerinin yanı sıra dijital ve enerji altyapısını “büyük ölçüde hızlandırdı”. Yasalar da vurgulandığı gibi Çevre Koruma Yasası pahasına “temizlendi”. Yeşiller politikacının bütçe açığının sınırlandırılması konusunda saf yatırım görevlerini finanse etmek için ek krediler gerektiğini söyledi. “Borç frenine sadık kalıyoruz,” diğer yandan Connemann, CDU programını tekrar doğruladı. 2023 ve 2024'te, 40 milyar avro faiz nedeniyle 50 milyar avro ek borç kaydedildi.
KOBİ ve Ekonomi Birliği federal başkanı da, fakir ve zenginler üzerinde sürekli olarak tartışıldığını, ancak nadiren orta ölçekli şirketlerin şirketleri ve işçileri hakkında tartışıldığını eleştirdi. Connemann, “Almanya ortada duruyor ve düşüyor.” Bu katman halihazırda “yüksek vergi ödülü” dır, ancak yeni borç kabulü ile “büyük ölçüde” yüklenmeye devam etmelidir, “vergi vidası” ve “Habeck Vergisi” tasarruf sistemlerinde daha fazla dönüş. Öte yandan CDU, ortayı rahatlatmaya çalışıyor, örneğin en yüksek vergi oranı ile gelecekte sadece 80.000 avroya ulaşıyor. Buna ek olarak, fazla mesai, bundan sonra vergi serbestçe olmalıdır.
Ancak CDU seçim programı da rahatlamayı sağlıyor mu? Louis Klamroth, Leibniz'in Avrupa Ekonomik Araştırmaları Merkezi'nin partiye bağlı olarak hangi gelir gruplarının kârlılar arasında olduğunu hesapladığını söyledi. Birliğin planlarına göre, dört kişilik bir ailesi ve 40.000 Euro gelirli tek kazanan 300 avro ve 870 Euro daha fazla Yeşiller'e göre. 180.000 Euro brüt geliri olan en iyi kazanan, CDU ile 5840 avro ve Yeşiller için yılda 100 Euro daha fazla olacaktır. Fratzscher, “En iyi kazananlar özellikle burada rahatladı,” diye onayladı, oysa Birliğin “gerçek” ortası sadece “bir kesir” aldı.
“Bu orta değil,” diye yanıtladı Connemann. 180.000 Euro'da, tek kazanan artık ortada değil, “normal vasıflı bir işçi” yılda yaklaşık 60.000 avro kazanıyor. Bu sayı oyuncularının muhtemelen bağımsız Manuela Valdivieso'nun kulaklarında nasıl geldiğini kolayca hayal edilebilir. Seyahat danışmanı, tek bir konuşmada hayal kırıklığına uğradı. “Seçimlere birçok söz verildi. Olur: Hiçbir şey, ”diye şikayet etti. Sonuçta, çoğu insan sadece “iyi geçin” ve “mutlu olmak” ister. Onun için “zor çalışma merkezi” siyasetinin bir temsilcisi olarak bunu düşünüyor mu? “Hayır, bunu oldukça net söyleyebilirim.”
Dominik Lippe Akşam siyasi talk show'ları hakkında dünya için düzenli olarak raporlar. İncelenen biyolog Axel Springer Freetech Akademisi mezunudur.